Açlığa yoksulluğa tarikat düzenine artık yeter

30 Aralık 2023

Toplumcu Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü, 30 Aralık cumartesi günü, 2023 yılını değerlendiren bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

"Açlığa yoksulluğa tarikat düzenine artık yeter" başlığı ile yapılan basın açıklaması öncesinde İstanbul İl Sekreteri Tarık Yüce söz aldı. Yüce, 22-23 Aralık günü Amerikan emperyalizminin işareti ve emriyle gerçekleştirilen saldırılarda şehit olan 12 askerin ailelerine ve halkımıza başsağlığı dileğinde bulundu. Ulusu temsil etme yükümlülüğü olan iktidar sahiplerine de seslenerek "Amerikan emperyalizminin şantajlarına, tehditlerine baş eğmeyin, teslim olmayın." çağrısında bulundu.

Ayrıca Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması planlanan Süper Kupa Maçı öncesinde ulusal bağımsızlığımızın simgelerine, ulusal onurumuza, Cumhuriyetimize sahip çıkan tüm yurttaşları tebrik etti. 2024 yılının halkın kazanacağı, Cumhuriyetin kazanacağı bir yıl olması dileğinde bulundu.

"Türkiye laiktir, laik kalacak!", "Vatan Cumhuriyet Emek", "İnsanca bir yaşam istiyoruz" "Toplumcu bir düzen istiyoruz" "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarının atıldığı basın açıklamasında halkın yoksulluk içersinde pahalılıkla mücadele ettiğine değinildi. Yaşanan ekonomik krizin çıkış yolunun kamucu ekonomi modelini benimsemekten geçtiği belirtildi. Filistin halkı ile dayanışmanın yükseltilmesi ve İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulunulan açıklamada "Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı kesin ve tutarlı mücadele istiyoruz." çağrısında bulunuldu.

Laikliğe ve Cumhuriyete sahip çıkan, bütün ulusal demokratik güçlere birlik çağrısının yapıldığı basın açıklaması Vatan Cumhuriyet Emek sloganları eşliğinde bitirildi.

 

EMEKÇİ HALKIMIZA

AÇLIĞA YOKSULLUĞA TARİKAT DÜZENİNE ARTIK YETER,
HALK KAZANACAK CUMHURİYET KAZANACAK DEMEK İÇİN, YENİ YILDA MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ

Değerli Halkımız,
2024 yılına emperyalizmin saldırılarına, açlığa yoksulluğa tarikat düzenine artık yeter deme; Cumhuriyeti ayağa kaldırma ve toplumcu düzene ulaşma iradesiyle giriyoruz. Yeni yıl bütün halkımıza ve insanlığa kutlu olsun.

Bugün memleketin en büyük sorunlarından biri pahalılık. Temel gıda maddelerine dahi ulaşamıyoruz. Çarşıda, pazarda ve markette zamlar yağmur gibi yağıyor. Maaşlar ev kirasına yetmiyor.Elektrik ve doğal gaz faturaları ödenemez miktarlara ulaşıyor. Mutfağımız alev alev yanıyor.

Yiyecek, giyecek, temel ihtiyaç malzemeleri ateş pahası ama üreten ve satan çiftçi, esnaf ve sanatkâr, küçük ve orta ölçekli işletmeler hepsi zorda. Çiftçi üretimi terk ediyor, işletmeler iflasa sürükleniyor. Halk kaybederken; büyük holdingler, zincir marketler, bankalar, her biri birer holdinge dönüşmüş tarikatlar kazanıyor.

Kira, faturalar, mutfak masrafı derken zaten biten maaşlar, artık tamamen paralı olan eğitim, sağlık, ilaç ve bakım hizmetlerine hiç yetmiyor. Hasta ve bakıma muhtaçlara “paran yoksa öl”, gençlere “paran yoksa okuma” diyorlar.

100 yıllık Cumhuriyetimizde öğrenciler laik, bilimsel, demokratik bir eğitim almak bir yana barınma sorunlarını dahi çözemiyor. Zar zor devlet yurtlarına yerleşebilen öğrenciler yetersiz koşullar bir yana ardı ardına yaşanan asansör facialarıyla ölümle burun buruna yaşıyor.

Afet boyutlarında yaşadığımız işsizliğin pahalılığın yoksulluğun daha da yaygınlaşması, kadınların sırtındaki yükü dayanılmaz boyutlara yükseltiyor.

Bütün çalışma hayatlarını ülkelerine hizmetle geçirmiş emekliler adeta ekonomik soykırıma uğratılıyor. “Kimsesizlerin kimsesi” olması gereken Cumhuriyetin 100. yılında bugünlerimizi borçlu olduğumuz emekliler, varlık yokluk savaşı veriyor.

İşçiler, emekçiler, kardeşler;
2024’e yoksulluğa pahalılığa son verme, insanca toplumcu bir düzen kurma irademizle giriyoruz.

Değerli halkımız;
AKP yönetimi ve AKP’nin vurguncu düzeninden beslenen dolar milyarderleri ile tarikat şeyhleri halkı “vur ensesine lokmasını al” misali kul köle yapmak istiyor. Anayasanın verdiği sendikal haklarını kullanıp örgütlenen işçiler, karşılarında yasaları çiğneyen holdingleri ve onları koruyan mahkemeleri, polisi, jandarmayı buluyor. Kamu emekçilerinin, memurların grev hakkını tanımıyorlar, onları ağızları var dili yok kapıkulları yapmak istiyorlar.

Halka kul köle muamelesi yapmaya çalışanlar, kadınları ortaçağ karanlığına mahkûm etmeye kalkıyorlar. Kadınları eve hapsetmeye, ağır ve yıpratıcı ev işlerine mahkûm etmeye, erkeğin kölesi olmaya, kamusal yaşamdan dışlamaya çalışıyorlar. Kişilikleri yok sayılıyor; akılları bedenleri kontrol altına alınmaya çalışılıyor, dövülüyor, öldürülüyor.

Özgür düşünce, eleştirel yaklaşım lanetleniyor. Düşünce özgürlükleri ellerinden alınan aydınlar, hapishanelere dolduruluyor. Görüşlerini ister beğenin ister beğenmeyin Hatay Milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesinin iki kararına rağmen hâlâ hapiste tutuluyor. Ancak darbe dönemlerinde olabilecek şekilde Anayasayı askıya alıyorlar.

Anayasayı askıya alma gücünü kendinde bulan AKP yönetimi, tarikatların devlet yönetiminin, ekonomik ve sosyal hayatın kılcallarına kadar sızmasını sağlıyor. Milli Eğitim, Sağlık ve Diyanet bütçeleri başta olmak üzere bütün kamu kaynaklarını tarikatların talanına açıyor. Emperyalizmin işbirlikçisi, Cumhuriyet ve laiklik düşmanı tarikatlar aynı zamanda çalınan her lokmanın, cebimizden hortumlanan her kuruşun ortağı holdinglere dönüşüyor.
Alın teriyle geçinen her insanı ve doğayı sömürmekte sınır tanımayan kapitalizm, çağ dışı feodal sömürüyle birleşiyor.

Oysa AKP ve Türkiye halkı, 15 Temmuz NATO'cu Fethullahçı darbe girişimi ile tarikatlarla işbirliğinin ağır sonuçlarıyla apaçık şekilde karşılaştı. Sevr anlaşmasını uygulamaya koymak isteyen; bölünmeyi, Amerikan egemenliğini dayatan darbe girişimi yurtsever ve Kemalist subayların, polislerin ve halkın direnişiyle püskürtüldü. Ama AKP akıllanmadı. Tarikatlarla işbirliğine devam etti. Bunun ağır faturasını ise 6 Şubat depremleriyle ödedik. Tek özelliği bir tarikat mensubu olmak olan liyakatsiz ve yetersiz kadrolar elinde kötürüm olan devlet, halkın seferberliğini bile organize edemedi. Adeta felç oldu. Depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acıları hâlâ taze. İçimiz yanıyor.

Yurttaşlar;
Yeni yıla tarikat düzenine son verme; kul değil yurttaşız, köle değil halkız deme; Cumhuriyeti ve laikliği emekçi halkın omuzlarında yükseltme iradesiyle giriyoruz.

Değerli halkımız;
AKP’nin uyguladığı neoliberal ekonomi, ülkeyi ağır bir ekonomik krize sürükledi. İşin şakası yok. Kriz ekonomik bağımsızlığımızı yitirmemizle sonuçlanıyor. Bu durum ulusal egemenliğimizi, bağımsızlığımızı tehdit ediyor.

Artık yeter;
Açlığa yoksulluğa tarikat düzenine son
Cumhuriyetin laikliğin temellerinin oyulmasına son
Kapı kapı borç dilenen, emperyalizme ve işbirlikçileriyle denge kurmaya çalışan yönetime son

Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı kesin ve tutarlı mücadele istiyoruz.
Bağımsız bütün vatan için NATO’dan çıkılsın yabancı üsler kapatılsın.

Ulusal kurtuluş savaşı veren ve insanlık onuru için direnen Filistin halkı ile dayanışma için İsrail ile bütün diplomatik ve ticari ilişkiler kesilsin.

Açlık sınırının 15 bin lirayı, yoksulluk sınırının 45 bin lirayı aştığı, asgari ücretlinin 17 bin 2 lira, emeklinin 7 bin 500 lirayla geçinmeye çalıştığı; bir avuç dolar milyarderlerinin; kadınları, gençleri, çocukları köleleştiren tarikatların kazandığı ekonomik düzene son.

Ulusal ekonomi, ulusal sanayi, kalkınan Türkiye mutlu bir toplum;
Devlet sektörünün öncülüğünde başlatılacak üretim ve istihdam seferberliği istiyoruz.

Sırtı pek Türkiye, güçlü ekonomi, kalkınan mutlu bir toplum için emeğe değil dolar milyarderlerine servet vergisi getirilsin.

Laik, bilimsel, demokratik bir eğitim istiyoruz. Gençlerimize iş garantisi istiyoruz.

Kadınların, çocukların, LGBTİ bireylerin ve toplumdaki tüm dezavantajlı nüfus gruplarının şiddetten ve istismardan korunduğu bir ülke istiyoruz.

Bu amaçlar için halkımızı 1920 TKP saflarında örgütlenmeye, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.
Ülkemizin içinde bulunduğu sorunların tek bir partinin tek başına çözebileceğinden çok büyük olduğunun bilincindeyiz.
Bu yüzden bütün ulusal demokratik güçleri Vatan Cumhuriyet Emek mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Toplumcu Kurtuluş Partisi / 1920 TKP
30 Aralık 2023