İktidarın CHP’li belediyelere çökme, CHP’yi dağıtma ve muhalefeti ortadan kaldırmayı amaçlayan harekâtı sürüyor.
Bu harekâtın parçası olarak şu ana kadar 11 belediye başkanı tutuklandı. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak belirlediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar şu anda hapse atılmış bulunuyor. Belediye meclis üyeleri, belediyelerin üst düzey birçok yöneticisi, belediyelere bağlı şirket yöneticileri, belediye emekçileri ve bir eski milletvekili de içeride tutuluyor.
İktidar, yaygın tutuklamalara ek olarak, muhalif belediyeleri idari ve mali yönden sıkıca kuşattı, bağlı şirketlerine el koyarak belediyelerin halka hizmet götürme gücünü budadı. Üstelik, seçmen iradesini hiçe sayarak aralarından üç belediyeyi, Şişli, Esenyurt ve Gaziosmanpaşa belediyelerini doğrudan doğruya kendisine bağladı.
CHP’nin son iki kurultayını iptal ederek partinin mevcut yönetimini geçersiz sayma davası da devam ediyor.
Tercihler ve gerçekler
İktidarın 19 Mart 2025 saldırısına karşı CHP yönetiminin çağrısına uyan emekçi yurttaşların ve üniversite gençliğinin olağanüstü seferberliğiyle örülen Saraçhane direnişi, CHP yönetiminin ve iktidarın geçici uzlaşmasıyla sona erdirildi. CHP, İstanbul Büyükşehir Belediyesine el konulmamasını ve CHP’ye kayyum atanmamasını o aşamada yeterli gördü. CHP yönetiminin kitlelerin olağanüstü seferberliğine son vermesini bulunmaz nimet sayan iktidar, İstanbul Büyükşehir, Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanları ile büyükşehir ve ilçe belediye yöneticilerini tutuklamayı ve Şişli Belediyesine el koymayı o aşamada yeterli buldu.
CHP, kitlelerin bir hafta süren olağanüstü seferberliğini 29 Mart Maltepe mitingiyle başlayarak olağan miting düzenine çevirdi. Fakat olağanüstü seferberliğe son verilmesiyle derin bir nefes alan iktidar saldırılarını sürdürdü.
CHP’nin, neredeyse her hafta, biri İstanbul’da, biri diğer illerde olmak üzere düzenlediği ikişer miting, örgütlenme ve kitlesel katılım açısından çok etkileyiciydi. Ne var ki, olağan mitingler düzeninin iktidarın saldırısını durduramadığı görüldü.
Ders çıkarmak
Şişli, Samsun, Beylikdüzü, Yozgat, Mersin, Başakşehir, Konya, Beyazıt, Van, Silivri, İzmir, Pendik, Bursa, Esenler, Düzce, Antalya mitinglerinin ardından, 4 Haziranda Gaziosmanpaşa’da düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Sabrımızın sonundayız. Saraçhane’deki kararlılıkla söylüyorum. Efendi gibi geliyoruz, eylemimizi yapıyoruz, dağılıyoruz. Ama dağılmamak üzere toplanırız” dedi.
Özgür Özel, ertesi gün, 5 Haziranda, Tele1 televizyonunda yayınlanan söyleşisinde, mitingdeki sözlerine sahip çıktı ve şu açıklamayı yaptı:
“Şimdi buraya 1 milyon 200 bin kişi gelmese İstanbul’a kayyum gelirdi. Çünkü o 1 milyon 200 bin kişi, kayyum gelse evlerine dönmeyecekti. Bugün sözüme değer veren, kulak veren herkese söylüyorum. Türkiye’deki herkese diyorum ki demokrasiye sahip çıkacaksak, erken seçimi getireceksek, bu mitingler, Saraçhane ölçeğinde 1 milyon 200 bin olduğu gibi, bir meydanda 2 milyon kişi, 4-5 milyon kişi ‘erken seçim’ derse, direnirse, gerektiğinde dönmemek üzere gelirse o sandık gelir.”
Yaşananlardan ders çıkarmak erdemdir. Türkiye halkı iktidarın muhalefeti yok etmeye yönelik hukuk dışı saldırısına karşı demokratik direniş hakkını kullanmaya devam edecektir.