Halk kazanacak
Bir tarafta Kazlıçeşme, bir tarafta Taksim, Kızılay, Gündoğdu, Barış, Uğur Mumcu ve diğer şehirlerdeki özgür halk meydanları.
AKP kaybedecek, halk kazanacak.
Eski Türkiye kaybedecek, yeni Türkiye kazanacak.
Bir tarafta Kazlıçeşme, bir tarafta Taksim, Kızılay, Gündoğdu, Barış, Uğur Mumcu ve diğer şehirlerdeki özgür halk meydanları.
AKP kaybedecek, halk kazanacak.
Eski Türkiye kaybedecek, yeni Türkiye kazanacak.
43 yıl önce 15-16 Haziran 1970’te İstanbul ve Kocaeli’nde Türkiye işçi sınıfı sendikal haklarının gasbedilmesine karşı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in öncülüğünde sokağa çıktı.
İşçi sınıfının öfkesi öylesine büyüktü ki, yürüyüşe geçen işçileri durdurmakta dönemin polis kuvvetleri yetersiz kaldı ve devreye tanklarıyla birlikte ordu girdi. İşçiler tankları da aştı. İstanbul iki gün boyunca sosyalist, devrimci parti ve çevrelerin, üniversite öğrencilerinin, emekçi semt sakinlerinin, aydınların desteğini alan yüz bin işçinin denetimine girdi.
15 Haziran saat 20.50
Polis şu anda Taksim Gezi Parkı'ndaki çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek on binlerce insanın üzerine gaz bombaları, ses bombaları ve tazyikli suyla saldırıyor
İstanbul halkı Taksim'in yardımına koşmalıdır. Türkiye halkı İstanbul'la dayanışma için harekete geçmelidir. Dünya halkları Türkiye halkını soğukkanlı biçimde katletmeye çalışan AKP hükümetini durdurmak için derhâl harekete geçmelidir.
Polis vahşet uygulayarak boşalttığı Taksim Gezi Parkı'ndaki çadırkenti yıkıyor. Çadırları tek tek demir çubuklarla deviriyor.
Gericilik, vurgun ve savaş programına karşı çıkan halkını yok etmek için bütün ülkeyi kan gölüne çevirmeyi göze alan Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti artık ülkeyi yönetmeye devam edemez. Hükümet derhâl istifa etmelidir.
Emekçi kitleler kendi kaderini kendi eline aldığında hep böyle olur. Sömüren, ezen, asıp kesen iktidar sahipleri ne yapacaklarını şaşırır. Halk, kayıtsız şartsız kendisine ait olan egemenliği gasbeden sömürücü zalimlere “artık yeter” dediğinde, ülkelerin kaderi değişir.
Kısacası, 31 Mayıs demokratik patlamasıyla başlayan yeni devrimci koşullarda halk güçlüdür, AKP güçsüzdür. Bu gerçeği bilinciyle hareket etmek canalıcı önemdedir.
Taksim Dayanışması, 9 Haziran 2013’te özgür Taksim Meydanı'nda yapılan büyük mitingde “Biz halkız. Buradayız. Ve taleplerimizi almadan da, hiçbir yere gitmiyoruz” demiş ve temel taleplerini şöyle açıklamıştı:
AKP’nin gericilik, vurgun ve savaş programından bıkan Türkiye halkı tonlarca zehirli gaza, tazyikli suya, plastik mermiye, gerçek mermiye, demir sopalara, binlerce tutuklamaya, binlerce yaralanmaya, birçok sakatlanmaya, dört ölüme rağmen ülke çapında direnişini sürdürdü ve sürdürüyor. En geniş kitleleri birleştiren ortak sloganın “Hükümet istifa” olduğu herkesin ortak gözlemi.
Halk kitlesel direnişe geçtiğinde zaman hızlanır. Kapitalist gericiliğin egemenliğinde geçen yirmi yıl bir gün etmez fakat halk ayağa kalktığında bir gün yirmi yıl eder.
Akan su yolunu bulur. Yeni Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız. AKP ne yaparsa yapsın, durduramaz halkın coşkun akan selini.
İstanbul Taksim'de 31 Mayıs 2013'te patlayan büyük halk direnişini desteklemek için Ankara Kızılay'da 1 Haziran'da yapılan kitle eyleminde polis kurşunuyla vurulan Ethem Sarısülük bugün (12 Haziran) hayatını kaybetti.
Beyin ölümünün gerçekleştiği açıklanan Ethem Sarısülük, ağır yaralandığı günden itibaren Ankara Numune Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu.
AKP’nin kanunsuz emirlerle kendi muhafız birlikleri hâline getirdiği polisin 11 Haziran’daki vahşi saldırısı ve katliam teşebbüsünden sonra işgal ettiği Taksim’de halk 12 Haziran’da yine ayaktaydı.
AKP’nin işi zor. 1 Haziran’da halka bırakmak zorunda kaldığı Taksim Meydanı’nı kaba güçle yeniden işgal etmesi de fayda etmedi. Direniş sürüyor, sürecek.