Tan Matbaası Baskını: Tam 70 yıl oldu

03 Aralık 2015
Tan Matbaası Baskını: Tam 70 yıl oldu

Ülkeyi Amerikan emperyalizmine peşkeş çekmeye hazırlanan yerli kapitalist iktidar, bundan tam 70 yıl önce, işçilerin ve emekçilerin örgütü Türkiye Komünist Partisi'ne yakın bütün basın yayın organlarına karşı kapsamlı bir faşist saldırı düzenledi.

Antikomünist terör
Bu büyük terör saldırısının ortamı, dönemin tek parti hükümetine yandaş basın yayın organlarının günler öncesinden  komünizme ve Sovyetler Birliği'ne karşı yürüttüğü kampanyayla yaratıldı.
4 Aralık 1945’te siyasi polisin güdümündeki faşist gençlerin yön verdiği kışkırtılmış bir kalabalık Beyazıt'ta toplandı. Yürüyüşe geçen kalabalık “Kızıllara ölüm”, “Kahrolsun komünistler” sloganlarını atarak önce Cağaloğlu'na, sonra Beyoğlu’na çıktı.

Terör estiren saldırganlar, Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel’in yönetimindeki Tan gazetesi ile Görüşler dergisinin basım işini yapan Tan matbaasını paramparça etti. Ardından da, Sabahattin Ali ile Câmi Baykurt’un çıkardığı Fransızca La Turquie gazetesini; Esat  Adil Müstecaplıoğlu’nun çıkardığı Gün dergisi ile Yeni Dünya gazetesini; yine Esat Adil Müstecaplıoğlu’nun yönettiği Lena Kitabevi'ni; Ermenice Nor Or (Yeni Gün) gazetesini; ABC Kitabevi ile Berrak Kitabevi'ni bastı. Ellerine geçen her şeyi yağmalayan saldırganlar ortalığı harabeye çevirdi.

Demokrasiyi engelleme harekâtı
Tek parti hükümetinin, “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman” olduklarını iddia eden “milliyetçi-mukaddesatçı” çevreleri seferber ederek düzenlediği ve tarihe Tan Matbaası Baskını adıyla geçen bu terör saldırısı, Türkiye’de demokrasinin kurulmasını engellemeyi amaçlayan kapsamlı harekâtın ilk adımıydı.

İkinci adım, üniversitelerdeki sosyalist ve ilerici öğretim elemanlarının tasfiye edilmesiydi. Behice Boran, Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes, Mediha Berkes 15 Aralık 1945’te görevden alındı.

Üçüncü adım, 1946 yılının ilk yarısında TKP’nin legal kolu olarak kurulan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP), Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) ile ilerici sendika, dernek, gazete ve dergilerin 16 Aralık 1946’da sıkıyönetim komutanlığının emriyle kapatılmasıydı. TSEKP ve TSP üyesi komünistler ağır cezalara çarptırıldı.

Uğursuz amaç
Tan Matbaası Baskını, İkinci Dünya Savaşı'nda faşizmin yenilmesiyle Türkiye'de çok partili rejime geçmek zorunda kalan egemen kapitalist sınıfın, çok partili rejimi, halkın söz ve karar sahibi olduğu demokratik bir içerikten mutlaka uzak tutmak için harekete geçmesi anlamına geliyordu. Egemenlerin Tan Matbaası Baskını’yla başlattığı antikomünist harekâtın sonucunda, ülkemizdeki çok partili düzen, komünistlere ve devrimci güçlere hayat hakkı tanımayan anti-demokratik bir kapitalist oligarşi olarak yapılandırılmış oldu.

1950’de iktidara gelen işbirlikçi kapitalist Demokrat Parti’nin ve ardıllarının gitgide yoğunlaştırdığı gerici-faşist uygulamalarla, Türkiye, Amerikan emperyalizminin uydusu, dolar milyarderleri şebekesinin kölesi, bağımlı bir ülkeye dönüştürüldü. Türkiye, adım adım, gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine sürüklendi. Tan Matbaası Baskını'nda komünistlere ve ilericilere karşı sokak gücü olarak seferber edilen milliyetçi mukaddesatçı çevreler siyasal iktidarın en tepe noktalarına geldiler.

İki karşıt çizgi
70 yıl önceki Tan Matbaası Baskını ile işçileri ve emekçileri ağır sömürüye mahkûm eden, ekonomiyi çökertip işsizliği azdıran, “dindar ve kindar nesiller” yetiştirmeyi amaçlayan, sultanlığa-halifeliğe dönüş hayali kuran, içeride ve dışarıda savaşı körükleyen, Suriye'yi bölüp parçalamak ve mümkün olursa bir parçasını ilhak etmek için yanıp tutuşan, akıl almaz bir provokasyonla Rusya uçağını düşürüp ABD'nin, AB'nin, NATO'nun eteğine sarılan bugünkü iktidar çevreleri arasında kopmaz bağlar var.

Aynı şekilde, 70 yıl önce baskına uğrayan TKP'liler, Tan gazetesi emekçileri ve dönemin ilerici basın dünyası ile, o günden bugüne bıkmadan usanmadan kapitalist sömürüye, emperyalist köleliğe, gericiliğe, savaş kışkırtıcılığına, şovenist yayılmacılığa karşı mücadele eden komünistler, sosyalistler, devrimci demokratlar, ilericiler arasında da kopmaz bağlar var.

Yarın bizim olacak
Tan Matbaası Baskını'nı 70. yılda lanetle anarken ülkemizi, bölgemizi ve bütün dünyayı karanlığa sürükleyen emperyalizme, kapitalizme ve gericiliğe karşı; işçiler, şehir ve köy emekçileri, bütün yurttaşlar, başta saldırıya uğrayan komşularımız olmak üzere bütün sömürülen ve ezilen halklar el ele mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Yarın bizim olacak.