O ateşli göğüsleri delen hançerin kabzasını alacağız biz elimize

25 Ocak 2015
O ateşli göğüsleri delen hançerin kabzasını alacağız biz elimize

Kurtuluş savaşının ateşleri ve Ekim Sosyalist Devrimi'nin çağ açıcı etkisiyle Türkiye Komünist Partisi'ni kuran ve kurtuluş savaşına doğrudan katılmak için yurda dönerken katledilen Mustafa Suphi, Ethem Nejat ve 13 yoldaşımız İstanbul'da bugün (25 Ocak 2015) gerçekleştirilen etkinlikle anıldı.

Anma etkinliği İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner toplantı salonunda saat 15.00'te tüm devrim ve sosyalizm şehitleri için yapılan saygı duruşu ve hep bir ağızdan okunan Enternasyonal Marşı ile başladı. Daha sonra MYK üyesi Yetgül Karaçelik'in kolaylaştırıcılığında Parti Sözcüsü Murat Nergiz ve MYK üyesi Onur Balcı'nın konuşmacı olduğu “Emperyalizm ve Gericiliğe Karşı Birleşik Mücadele” başlıklı panele geçildi.

Emperyalizm yenilecek
Panelde ilk sözü emperyalizme karşı direniş ekseninde konuşan Onur Balcı aldı. Konuşmasına emperyalizmin dünya halklarına dönük büyük bir saldırı içerisinde olduğunu ama artık halkların direnişinin daha etkili olduğunu söyleyerek başladı. Emperyalizmin artık dünya halkları için yenilmez bir kuvvet olarak algılanmadığını bunun da özellikle Irak, Suriye, Mısır halklarının direnişlerinde kendini gösterdiğini belirtti. Bazı kesimlerin ABD, AB ve Japonya merkezli gelişen emperyalist ittifakın karşısında bir araya gelmeye çalışan ülkeleri de emperyalistlerle aynı kefeye koyarak politika yapmaya çalıştığına işaret ederek bu tutumun ABD ile işbirliği yapmanın önünü açan bir süreci doğurduğunun altını çizdi. Güncel durumda özellikle Suriye halkının emperyalist müdahaleye karşı yürüttüğü etkili direnişin başta bölge halkları olmak üzere tüm dünya halkları için umut kaynağı olduğunu vurguladı. Emperyalizme karşı mücadelede net tutum almak gerektiğini, Suriye halkının şeriatçı çetelere karşı yürüttüğü direnişi desteklemek gerektiğini hatırlattı. Türkiye halkları olarak direnen halklarla omuz omuza emperyalizmi bölgemizden kovmamızın mümkün olduğunu söyledi.

Sosyalizm artık daha gerçek bir seçenektir
İkinci sözü Türkiye'de gericiliğe karşı birleşik mücadeleye değinmek üzere Murat Nergiz aldı. Konuşmasına 28-29 Ocak'ta katledilenleri anmanın yetmeyeceğini, asıl olarak onları anlamak gerektiğini belirterek başladı. Nergiz, "Suphi ve yoldaşları Kurtuluş Savaşı'nın yaşandığı günlerde ülkeye bir program, bir parti ve bir iktidar perspektifi taşımak için gelmişti. Ülkenin kaderine müdahele edebilmek, tıpkı 17 Ekim'inde Bolşevikler'in Rusya'da yaptıkları gibi emekçilerin, işçilerin iktidarını kurabilmek için gelmişlerdi, sosyalizmin ülke ve dünya için somut bir seçenek olduğu düşüncesinden hareket ediyorlardı. Biz de gericiliğe, karabasan gibi çöken AKP rejiimin zorbalığına rağmen günden güne sosyalizmin bu topraklarda daha gerçek bir seçenek hâline gelmekte olduğunu söylemeliyiz" dedi. Bunun için de antiemperyalist, ilerici, laik, tüm ulusal ve demokrat güçlerin birlikteliği için mücadele etmenin önemini vurgaladı. Bunun somut koşullarını yaratmak üzere Birleşik Haziran Hareketi'ni ileri doğru atılmış bir adım olarak değerlendirdi. "Şimdi adımları sıklaştırmak gerekli" diye vurguladı.

Soru cevap bölümünde seçimlerde HDP ile işbirliği yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine söz alan Nergiz, Komünistlerin 1920'den itibaren bütün programlarında halkların kendi kaderini tayin hakkına vurgu yapıldığı, Kürt sorununa da bu perspektiften bakmak gerektiğini söyleyerek Kürt ve Türk emekçi halklarının birlikte olduğunu ancak bugün bazı kesimlerin ABD ve AKP'den gerçek dışı beklentiler içine girdiği, doğrudan ABD'yi müttefik olarak gördüklerini söylediklerini hatırlattı. Bu koşullarda köklü bir çizgi değişikliği olmadan bu algıyla siyasi ortaklaşmanın zor olduğunu belirten Nergiz, komünistlerin programının net olduğu, emperyalizmle arasına açık mesafe koyan, gericiliğe ve AKP rejimine açıktan karşı çıkan her kesimle ise dün olduğu gibi bugün de işbirliği yapılabileceğini vurguladı. 

Direnişçi işçilerden selam var
Panelin ardından söz direnişçi işçilerdeydi. Dora işçilerinden Muhammed Uysal söz alarak direnişin coşkusunu etkinliğe yansıttı. Sendikalı olduktan sonra aslında işçilerin yalnız başlarına olmadıklarını, büyük bir aile olduklarını fark ettiklerini söyledi. Sendikal örgütlenme süreçlerinde her şeye ortak karar vererek mücadeleyi öğrendiklerini aktardı. Sermaye karşısında birleşen işçilerin galip geleceğini vurguladı.

Sadık Gürbüz sahnede
İşçilerden sonra sahneyi işçilerin, emekçilerin ezgilerini seslendiren Sadık Gürbüz aldı. Sadık Gürbüz'ün ezgilerinde yeni bir dünya yaratmak için büyüyen umudu dinledik. Hep bir ağızdan söyledik yılların eskitemediği şarkıları, ağıtları.

Sadık Gürbüz konserinin ardından etkinlik, tek yürek şeklinde söylenen TKP Marşı ile son buldu.

Fotoğraflar için tıklayınız.