Haydi 1 Mayıs 2015'e

29 Nisan 2015
Haydi 1 Mayıs 2015'e

İşçi sınıfının uluslarası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs şehir ve köy emekçilerinin, alınteriyle yaşayan bütün insanların kapitalist sınıfa ve uzantılarına karşı sömürüsüz, savaşsız ve sınırsız yeni bir dünya için birleşme, örgütlenme ve mücadele çağrısıdır.

1 Mayıs, yüzde biri bile bulmayan sömürücü asalakların, toplumun yüzde doksan dokuzunun yoksulluğu, işsizliği, yıkımı ve ölümü pahasına gününü gün etme vicdansızlığını durdurma özlemidir.

1 Mayıs, emperyalist devletlerin ve işbirlikçi kapitalist despotların doğayı mahvederek, savaş çıkararak, cehennem zebanilerini halkların üzerine salarak egemenliklerini sürdürme çılgınlığına son verme bilincidir.

1 Mayıs fabrikaları kuran ve çalıştıran; tarlaları cennete çeviren; aşımızı, ekmeğimizi, elbisemizi üreten; evlerimizi, okullarımızı, hastanelerimizi, yollarımızı inşa eden; bizi suya, ışığa, alfabeye, bilime, sanata, edebiyata kavuşturan; sağlığımızı koruyan emekçilerin doğaya ve canlılara saygı göstererek; ulus, dil, renk, din, mezhep, cinsiyet ayrımı gözetmeden; eşit ve özgür yaşama, kardeşçe üretme, kardeşçe paylaşma, kardeşçe yönetme iradesidir.

1 Mayıs büyük şairimiz Nâzım Hikmet'in deyişiyle, “gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan ekmek, gül ve hürriyet günleri”nin müjdecisidir. 1 Mayıs paranın padişahlığını, emperyalizmin boyunduruğunu, gericiliğin karanlığını ortadan kaldırmanın meşalesidir.

AKP'nin yıkım tablosu
1 Mayıs 2015'e AKP'nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin pençesinde giriyoruz.

AKP on üç yıllık iktidarı boyunca izlediği politikalarla büyük kamu işletmelerini özelleştirerek bir avuç vurguncuya peşkeş çekti. Ülkeyi sanayisizleştirdi. Tarımı çökertti. Üretimi değil, ithalatı teşvik etti. İşsizliği patlattı. Zeytinlikleri, bahçeleri, parkları, ormanları, dereleri, dağları, köyleri, koca koca mahalleleri holdinglere yem etti. Yolsuzluğu, rüşveti inanılmaz boyutlara ulaştırdı.

AKP bütün bu dönem boyunca işçileri sefalet ücretine, taşeron çalışmaya mahkûm etti. Yoksulluğu genelleştirdi. Maden patronlarının işçileri kölece çalıştırmasına göz yumarak Soma'da, Ermenek'te, Zonguldak'ta  işçi katliamlarına sebep oldu. Hak isteyen işçilerin grevini büyük kapitalistler daha fazla kâr etsin diye yasakladı. Sendikalara, derneklere, demokratik halk örgütlerine her türlü baskıyı uyguladı.

Gerici koalisyon
Yerli ve yabancı dolar milyarderlerinin yürütme komitesi olarak hareket eden AKP Gülen cemaatiyle işbirliği yaparak hukuku, adaleti, liyakatı ayaklar altına aldı; bakanlıkları, polis teşkilatını, mahkemeleri parselledi. AKP'nin dinci despotizmine kayıtsız şartsız biat etmeyen muhalifleri ordudan ve devlet kurumlarından çıkardı, sahte delillerle ağır cezalara çarptırdı. Hapishaneleri sosyalistlerle, devrimcilerle, yurtsever ve laik yurttaşlarla, Kürt politikacılarıyla doldurdu.

AKP Gülen cemaatiyle işbirliği yaparak kurduğu kumpasları, cemaatle arası bozulunca, sadece onun sırtına yıkma pişkinliğini gösterdi. Üstelik, aynı hukuksuzlukları, bu kez daha önce hedefe oturttuğu çevrelerin desteğiyle sürdürmek için samimiyetsiz manevralara girişti.

Despotizm
AKP fiilen tek parti, tek lider rejimini pekiştirmek için yeni faşist yasalar çıkardı. Medyayı borazanlaştırdı. Üniversiteleri çökertti. Eğitimini bitiren gençlerin işsiz kalmasını olağanlaştırdı. İlk ve orta eğitimi tarikatlara teslim etti. Düşünce özgürlüğünün ve laikliğin en küçük kırıntısını bile kazıdı. Bilim, kültür ve sanat hayatını çoraklaştırdı. Kadını ikinci sınıf sayan gerici zihniyeti körükleyerek kadın cinayetlerini günlük olay durumuna getirdi. Çocuk işçiliğinin, staj sömürüsünün kapısını ardına kadar açtı. Yoksulluğa ve ortaçağ dogmalarına mahkûm ettiği çocukların yaşam sevincini söndürdü.

Barış düşmanı AKP
Osmanlı imparatorluğunu diriltme hayali kuran AKP, Türkiye'yi NATO'nun, Amerika'nın, Avrupa'nın, İsrail'in, Arabistan ve Katar gibi gerici krallıkların vurucu gücü durumuna düşürdü. Suriye, Irak, Filistin, Lübnan, Mısır, Libya halklarına büyük acılar çektiren İhvan, El Kaide, IŞİD ve Nusra çetelerine yataklık yaptı. Sömürgecilerin komşu halkları birbirine kırdırma, Ortadoğu'yu din, mezhep ve ulus temelinde paramparça edilmiş düşman devletçiklere bölme oyununda uğursuz bir rol üstlendi. Halkımızın parasıyla beslediği çeteleri kardeş Suriye halklarının üzerine saldı. Savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen yüz binlerce Suriyeli mülteciyi ucuz iş gücü olarak kullandırdı.

Bağımsızlığı, demokrasiyi, laikliği, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, barışı hiçe sayan AKP yurttaşların, halkların, dillerin, kültürlerin eşitliğini tanımadı. Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Rum, Süryani; Müslüman, Hıristiyan, Musevi; Sünni, Alevi demeden bütün yurttaşları eşit tutacak yerde, hâlâ ayrımcılık yapıyor; tek din, tek dil, tek inanç sistemini topluma zorbalıkla dayatıyor. Fakat Kürt toplumunun barışçı çözüm ümidini, bütün halkın kardeş kavgasını bitirme özlemini bile sinsice kendi gerici despotik emelleri için kullanmaktan geri kalmıyor.

Yeni bir dünya için
Türkiye işçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, bütün halkımız 1 Mayıs 2015'i AKP'nin gayrimeşru gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminden kurtulmak, bütün halkın iradesini temsil eden birleşik bir halk hükümeti kurmak hedefiyle karşılıyor. Birleşik halk hükümeti, bütün ulusal demokratik güçlerin birliğinin ve mücadelesinin ürünü olacaktır.

AKP'nin fiyakasını bozan ve çökme sürecini başlatan 2013 Mayıs-Haziran Büyük Halk Direnişi, komünist, sosyalist, devrimci demokrat, ilerici yurtsever parti ve kurumların, 1 Mayıs 2013'te Taksim'i keyfi biçimde işçi sınıfına ve dostlarına kapatan AKP yasağına baş eğmemesiyle yola çıkmıştı. Ardından da 31 Mayıs'ta Gezi'de patlayan kıvılcımla ülke çapında ayağa kalkan halkın eylemleri zirveye ulaşmıştı.

Ne var ki, yoğun terör uygularken beyin yıkama taktiği güden ve emperyalizmin desteğini alan AKP, yeterince örgütlü olmayan halk hareketini geçici olarak durdurmayı başardı. Gezi'de eyleme geçen milyonlarca emekçinin özlemi ve iradesi hâlâ yerine getirilmiş değil. AKP hâlâ ülkeyi çökertme politikasını sürdürüyor.

Birleşik Haziran Hareketi saflarında yürüyoruz
Türkiye Komünist Partisi 1920, 1 Mayıs 2015'te bütün yurttaşlarımızı meydanlara çıkarak Birleşik Haziran Hareketi BHH saflarında yürümeye çağırıyor.

Emperyalizme, kapitalizme, faşizme ve gericiliğe karşı mücadele eden bütün dünya halklarıyla beraberiz. Yüreğimiz her yerde, başta komşularımız Suriye, Irak, Kürdistan, İran, Filistin, Lübnan, Yunanistan, Kıbrıs, Bulgaristan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna olmak üzere Mısır, Libya, Yemen, Venezüella, ... bütün ezilen halklar dünyasında sosyalist, devrimci ve ilerici güçlerle birlikte atıyor. Sosyalist Küba, Vietnam, Kore'yle dayanışma içindeyiz. Asya, Afrika, Latin Amerika, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'nın emekçi halkları, sosyalist, devrimci, yurtsever insanları kardeşimizdir.    

Yaşasın 1 Mayıs! Sömürüye ve Zulme Direnmek Haktır!

İstanbul'da haydi Taksim 1 Mayıs Meydanı'na! Türkiye'nin her yerinde haydi meydanlara!

Bildirinin PDF halini indirebilmek için tıklayınız.