Halkımız mücadeleye devam edecek

31 Mart 2014
Halkımız mücadeleye devam edecek

30 Mart 2014 Yerel Seçimi yapıldı. Gericilik, vurgunculuk ve savaş hükümeti AKP'nin çok yönlü beyin yıkama taktiklerinin, baskı ve hilelerinin damga vurduğu seçimde, parlamentoda grubu bulunan dört partinin oy sıralaması değişmedi. AKP birkaç puanlık kayıpla 2011 Genel Seçimi'ndeki oylarını koruyarak seçimden birinci çıktı. CHP, oylarını hafifçe arttırarak ikinci, MHP oylarını arttırarak üçüncü, BDP oylarını ve belediye başkanlıklarını arttırarak dördüncü çıktı.

Emperyalizme ve işbirlikçi kapitalizme karşı bütün ulusal ve demokratik güçlerin birliğini temsil eden birleşik bir halk odağı oluşturamayan sosyalist ve devrimci demokrat güçler, anlamlı bir oy desteği elde edemedi.

Üçlü yapı
Türkiye siyasetinde uzun yıllardır etkili olan oy dağılım kalıbı esas olarak devam etti. Türkiye üç parçaya bölündü. Trakya, Ege kıyıları, kısmen Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında CHP; İç Anadolu ile Doğu Anadolu'yu kapsayan “derin Anadolu”da AKP; Güneydoğu'daki Kürt illerinde BDP büyük ağırlık gösterdi.

MHP, Akdeniz kıyısında birinci sırada, derin Anadolu'da ikinci sırada yer aldı. AKP Karadeniz kıyısında, Güney Marmara'da ve Akdeniz kıyısındaki Antalya ilinde önemli bir varlık gösterirken, Güneydoğu'daki Kürt illerinde ikinci sırada yer aldı. İstanbul ve Ankara'yı, epeyce kayba uğrasa da, elinde tutmayı başardı. CHP, Eskişehir'i elinde tuttu, Ankara ve İstanbul'da belirli bir artış yakaladı.

Sosyalist ve devrimci demokratik güçlerin siyasal ve örgütsel çalışmalarına daha duyarlı olan, Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi'nde öne çıkan illerde bu güçler tarafından yürütülen dağınık seçim çalışmaları, seçimde bağımsız bir etken olamadı.

Halkla inatlaşan AKP
Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nin balkonundan yaptığı konuşmada “zafer”ini ilan etti. Gericilik, vurgunculuk ve savaş politikasına tam boy devam edeceğini vurguladı. “Suriye'yle savaş içindeyiz” diyerek ölüm ve yıkım politikasını sürdüreceğini pervasızlıkla tekrarladı. Yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili ses kayıtlarında vurgunculuk ve hukuksuzluk şebekesinin kilit ismi olarak ortaya çıkan oğlu Bilal'i yanına alarak halka meydan okudu.

Temel gerçekler
Erdoğan'ın ve AKP'nin “zafer”i, ülkenin temel gerçeklerini, AKP'nin çıkmazda olduğunu saptamasını, Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi'nin belirleyici rolünü, devrimci muhalefetin büyük potansiyelini ve daha da gelişeceği gerçeğini geçersiz kılmıyor. AKP'nin seçimden birinci parti olarak çıkması, yönetme meşruiyetini yitirmiş bir parti olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Türkiye'nin kaderini, her yönüyle antidemokratik bir çerçevede yapılan göstermelik seçimler değil, siyasal olarak aktif kitlelerin siyasal ve toplumsal eylemi belirleyecektir.

Görev başına
AKP'nin seçmen desteğinin azalsa da devam etmesi, sosyalist, devrimci demokratik ve ilerici güçlerin işçi ve köylü kitlelerini bıkmadan usanmadan aydınlatma ve örgütleme çalışmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Sesimizi ulaştıramadığımız, yüz yüze temas kuramadığımız toplum kesimlerine ulaşmak için çabalarımızı kat kat arttırmalıyız.

TKP 1920, halkın egemenliğini, ülkenin bağımsızlığını, işçi ve köylü kitlelerinin sömürüden kurtarılması için sosyal ve ekonomik temel dönüşümlerin sağlanmasını, işsizliğe son verecek bir üretim ve kalkınma seferberliğinin başlatılmasını, eşitlik ve özgürlük temelinde halkların birliğini, laikliği, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü, tutarlı bir barış siyasetini esas alan bir kurtuluş programı etrafında bütün ulusal demokratik güçleri birleştirmek için çalışıyor.

Emperyalizmin işbirlikçisi gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı mücadeleye devam edeceğiz. Zafer, direnen halkın olacaktır.